ŞERWAN HAMERAN'DAN BAĞIMSIZ BİR İLK ALBÜM; "LİBERTA"

Ertekin Akpınar'ın Passage dergisinin Kasım sayısı için hakkımızda ettiği iki kelam...


Devrimin Gecikmesinden Duyulan Endişe; Şerwan Hameran'ın Müziği

Sokak Savaşı Yılları* kitabında Tarık Ali, ‘devrim’e dair yaşadığı hayal kırıklığını şu cümlelerle özetler: “Ben değil, devrim geri çekildi.” Uygarlık denilen illet: Siyasi ve ahlaki çöküşten başka bir şey değildir. İşte bu ‘konum’/‘durum’un kendisi açık ve net: Aynılık, sıradanlaşma, -Ahmet Hamdi Tanpınar’ın bahsettiği anlamda- hayatın kompartımanlaşması, kitsch, statüko vs. vs…





Popüler kültür ve O’nun nesnesine dön(üş)müş bireyin, bir arayışı kalmadı. Şeyla Benhabib’e göre, “Birey denen ‘varlık’ artık tükenişin kollarında can çekişiyor.” Umut, hayal etme, özgürlük, mücadele gibi kavramların çok uzağında bir yüzyıl ve gündelik hayat var. Sorular soruluyor ama yanıt(lar) aranmıyor. Nesne’nin kendisi, sorun’un parçası olmuş durumda. Bilginin uzağında teknik (teknisyen) bir ‘kuşak’ yetişiyor. Hatta yetişti bile. İşte o kuşak artık ‘piyasa’nın belirleyici noktalarında hayata ‘yön ver-ebil-me’ gibi bir edilgenliğin içinde karar mercine yakın bir noktada duruyor. Bilgisizliğin/yeteneksizliğin/hayal kurmamanın dahası yeteneksizliğin iktidarı (mediokrasi) ve onun dünyaları böyle böyle kuruluyor. O halka yavaş yavaş genişleyip hayatlarımız içerisine doğru cilalanmış dizi/reklam/müzik/resim/sinemalarıyla sızmaya devam ediyor.

Salvatores’in Nirvana filminde anlattığı dünya, günledik hayatın rutin’ini olmaya başladı. Kimselerin bir hakikat projesi artık yok. Bizler, (biz dediğim birkaç kişi); suya yazı yazıyoruz aslında. Belki kalır diye…

Liberta Albümüne Giriş ya da Sular Yükseliyor

Şerwan Hameran, ‘biz’ dediğim birkaç kişiden biri. Yeraltı müzisyeni. Ben, Şerwan’ın müziğini Victor Hugo’un kahramanı Jean Valjan’a benzetiyorum biraz. Hani şu Paris’in gizli geçitlerinde intikam almak için gün sayan adamın hayatına…

Kısa kestirme yollardan gidelim: Hameran’ın müziği yanıt aramıyor. Yukarıda ana hatlarıyla bahsettiğim hayatı değersizleştiren akılsızlığın/ahlaksızlığın karşısında durup ‘özgür insan’a kendinin ne olduğunu hatırlatıyor. Popüler olmanın kodlarını kullanmıyor. Sıradanlaşmaya itiraz ediyor Şerwan Hameran. Tekrar söyleyeyim; Şerwan’ın müziği (müzik anlayışı/tarzı) yanıt aramama üzerine kurulu bir müzik. Çünkü yanıtlar, Hameran’ın müziğini ilgilendirmiyor.

Şerwan Hameran’ın albümünü** dinlediğimde kendi kendime sorduğum sorular şunlardı:
1- ‘Görüntü’ ve ‘söz kirliliği’nin içinde bu albüm neden yapılmış?
2- ‘Liberta’ albümün derdi ne? Neyi değiştirmek için yol’a çıkmış? Hangi yollardan yürüyor? Menzili ne?
Bu iki soruyu sordum kendime. Yanıtını Jorge Semprun’un o sarsıcı söz’ünde buldum: “Barikatlar sokakları tıkıyor ama perspektifleri açıyor.” Şerwan’ın müziği -Liberta albümü- bunu yapıyor. Gnostiklerin söylemiyle dünyanın adaletsiz bir yer olduğu ve bu dünyanın yaşanacak dünyalar içinde en kötüsü olduğunu söylüyor. Liberta albümü ‘kıymetli’ yapan en fiyakalı duruşlardan biri bu.

“Yetimlerin ve Devrimcilerin İntikam Aşkı” diye Bir Şey Var… Ya da Yeryüzü Daralıyor

Can dostum Murat Uyurkulak bir yerlerde yazmıştı: “Yeryüzünü yetimlerin ve devrimcilerin intikam aşkı değiştirebilir.” Şerwan Hameran işte o yetimler ve devrimcileri yakan intikam aşkıyla yol’a çıkmış. Peşinen söyleyeyim; menzili uzun, yol’u çok açık. Çünkü Liberta albümü kazananların masasında oturmuyor. Onların dil’ini kullanmıyor. Kalemini kırıp yazanları muhatap almıyor.

Şerwan Hameran albüm yapmak için yol’a çıkan bir müzisyen değil. Popüler olan müzikle kendi müziği arasındaki en belirgin fark bu. Hameran, Liberta albümünde heyecanının hayattaki karşılığı arıyor. Liberta, albünün hayal ettiği bir dünya var. O dünya yukarıda bahsettiğim ‘biz’ dediğim hala hayal kurabilen, umutlu insanların dünyasına sesleniyor. İşte ‘biz’ o dünyayı zaten karşılıksız sevdik.

Yeryüzü daralıyor.’ ‘Yeni duyarlılık’lara ihtiyacımız var. Yoksa bu topraklar kuruyacak! Nefes alamayacağız. Liberta yaşadığı hayatı coşkulu düşlerle bir serüvene dönüştürmek için yola çıkmış bir albüm.

Uzun uzun konuşmak çok yersiz: Şerwan Hameran müziği iki şey söylüyor: Birincisi; değerlerini yitirmiş bir toplumda popüler olmak onur kırıcıdır. İkincisi; Her şey çok açık ve çok net: BİZ BİZİZ, ONLAR DA ONLARDIR.

*Sokak Savaşı Yılları- Tarık Ali, İletişim Yay., Çev. Osman Yener, sy. 359, 1995
**Albümden parçaları dinlemek için hem de daha fazla bilgi için www.hameran.net

Hiç yorum yok: